4.05.2008

Yarabbi şükür

Dün sabah kahvaltıya inciraltına gittik.. Hoş beş muhabbet geyikler devam etti durdu..
Bi ara konuya girecek gibi oldu
-Pucca, senin bir kızın nasıl sevgilisi olmaz anlamıyorum, bir insanın aklını başından alacak kadar güzelsin
- babam tatlıcı, gözlerimdeki ışıltılarıda gökyüzünde ki yıldızlardan aldım dyerek tersler gibi oldum..
Bunu yaptım çünkü bu kadar ucuz bi lafla söze gireceğine hiç girmesin daha iyi.. Hiç bir insanın da aklını başından alacak kadarda güzel değilim.. Kaş ve bıyıklarımı almaığım zamanlarda biraz ilgi çekiyorum ama "yaratık ulan bu" diye kaçışan insanlardan...
Sonra bizim yaptığımız belgeselde hata çıkmış onun için aradılar izlemek için internet cafeye girdik baktık, Girmişken çocuklar orda counter oynuyolardı, onlarla birlikte 2 saat bizde oynadık.. Pekmez paso vuruldu 12 yaşında bi bebe tarafından..
Sahilde biraz oturduk yine dertlerinden bahsetti. Çok ayıp bişey biliyorum ama böyle derdi olan erkeklerle konuşmak çok sıkıcı... Hele de dinlemiş gibi yapmak, oysa benim aklımdan geçenler sadece yoldan gelen geçen kızların kıyafetleri, ayakkabıları; arada bir böyle yüzünü asıyor Zafer Peker'in bir şarkısı aklıma geliyor ne alakaysa.. "bilir misin nasıldır sevişirken ağlamak, yatağında yastığında bulamamak" düşünüyorum bi erkeği sevişirken salya sümük ağladığını, sonra gülüyorum pişmiş kelle gibi bi anda gerçek hayata dönüp "annem niye böyle yapıyor olabilir PuCCa?" dediğini duyuyorum..
Sonra yürüyoruz saatlerce bu kez derdi dışında konuşuyoruz çok şükür! Onunla dert sıkıntı dışında konuşmaktan zevk duyuyorum ama bazen salak, sallada sümüğüne bak tarzı espirilerine dayanamıyorum ama olsun...
Yemek yiyip eve bırakmak için arabasına bindik, ikimizde susuyoruz tek kelime yok arabasının teybi bozulmuş öyle malak malak bakınıyorum etrafa, arabasında bi kız işareti var mı diye her yanı inceliyorum, ama bulamıyorum...
Sonunda evimizin oraya geldik, komşular görmesin diye arka sokata durdurturdum arabayı tokalaştık eve doğru yürümeye başladım.. İçimden de "olmayacak kızım bu iş herif angut geleceği yok" diye düşünürken arkamdan birinin koştuğunu farkettim, anaa bi baktım Pekmez! tam apartmanın önündeyiz konu komşu görmesin diye o kadar ilerde indim, sen gözlerine sokar gibi diplerine gel, çocuğu aldım gibi apartmanın içine soktum! Sana bişey demem lazım dedi, ilk katta ki Yozgatlıların kapısı açılır gibi oldu hemen asansöre attım çocuğu 2 ve 3 kat arasında durdurdum "burda de ama sessiz ol" diye uyardım..
"Bunu bugün demezsem bir daha diyemezdim, ben senden çok hoşlanıyorum" diye girdi konuşmaya öyle boyoz gibi açarak gözlerimi dinledim, bi de aklımdan geçen tekşey o köfteyi soğanlı yemiyecektim! sonra biri asansörün kapısına vurunca yukardan hadi sen git diye 2. katta indirdim çocuğu kapıyı kapatırken de, "ee cevabın dedi" "bende seni seviyorum" dedim.. heycandan, apışıp kaldım sonra tabii, çok utandım da "seni seviyorum" ne yaa!
Ama olsun sonunda oldu....
Anam şimdi dank etti; artık bi sevgilim var! Allahım lütfen bunu elimden kaçırmama izin verme, eski sevgililerimi karşıma çıkarma, bu çocuğun önüne güzel güzel kızları koyma, içimde ki kıskançlık denen canavarı yok et, Bu çocuğun diğerlerinde olduğu gibi içindeki öküzü yok et ben yok etmeye çalışınca başıma bela açıyorum, ve soğanlı yiyeceğim zaman içime bir ateş düşür aklımı dürt!

Hiç yorum yok: